01 Şub Yönetimde Kalite – Önder Kıratlılar
YÖNETİMDE KALİTE
Nasıl bir Yöneticiyiz?
Yönetici mi yoksa Lider miyiz?
Yönetebiliyor muyuz?
Neyi yönettiğimizi biliyor muyuz?
Yöneten ve yönetilenler mi, yoksa Yönetişim mi?
Yukarıdaki soruları acaba kaç yönetici kendine soruyor? Ya da sormayı denediniz mi?
Herkes esasında çok küçük yaşlardan itibaren yönetim çarkının içine giriyor. Öyle veya böyle bir şeyleri yönetiyor. Ama maalesef çoğu kimse neyi yönettiğini, nasıl yönettiğini, yönetiliyorsa neden yönetildiğini, kendine sormuyor, araştırmıyor, öğrenmeye çalışmıyor. Ülkemiz de yöneticilikte, diğer çoğu alanda olduğu gibi usta çırak ilişkisi kapsamında yürüyor. Yani büyüklerden gördüğümüzü yapmaya çalışıyoruz. Bu nedenle İyi Yönetici ve Lider yetiştirmekte çok başarılı olamıyoruz. Çünkü; kopya çekmeye çalışıyoruz.
Ataerkil kültürümüz ve geneldeki aile şirketi yapımız da buna çok müsaade etmiyor.
“Sen sus”, “Sen konuşma”, “Sen anlamazsın”, “Küçükler büyüklerin işine karışmaz”, ”Sen kendi işine bak”…
Bu deyimler çocukluktan beri sürekli duymaya alıştığımız şeyler. Pekiyi “DOĞRU MU?”.
Hâlbuki sorgulayan, neden yaptığını, niçin yaptığını öğrenmeye çalışan, gerektiğinde fikrini söyleyebilen, dinlenen, kendisine değer verilen insanlar, hem daha başarı oluyorlar, hem de ileri de yönetici olduğunda çok daha başarılı oluyorlar.
Biz buna esasında yönetişim diyoruz, kurumsallık diyoruz, ortak aklı kullanmak diyoruz, İnsana Değer Vermek diyoruz.
Yöneticiler ya atanıyorlar, ya da seçiliyorlar. Liderler ise bulunduğu topluluk da kendiliğinden ortaya çıkıyor ve yönetiyorlar. Yöneticiler genelde statükocu, yani kuralları iyi uygulamaya çalışan insanlar haline geliyor, risk almaktan genelde çekiniyorlar. Hâlbuki Liderler sorgulayan, daha iyi nasıl yapılabilir diye araştıran, ekibine güvenen, onları bir Amaca ve Hedefe koşturan kişilerden çıkıyor. Bu kişiler risk alabiliyor, inisiyatif kullanabiliyorlar.
İşte anahtar kelimeler “RİSK ve İNİSİYATİF”. Esasında tüm yöneticiler neyi yönetiyor? Tabii ki Risk ’i. Bunu nasıl yapıyor? İnisiyatif kullanarak, sürekli mevcudu sorgulayarak.
Riski yönetmek için neler lazım. Sadece 2 şey Kurumsallık ve Yönetişim.
Kurumsallaşmak, yani profesyonelleşmek;
- Öncelikle Misyon (Yani Amacı) ve Vizyonu (Yani nihai Hedefi) belirlemek,
- Daha sonra Kurumsal Değerlerimizi oluşturmak, takiben;
- İyi bir Planlama (Yürüyen Stratejik Plan ve Bütçe),
- Yeterli bir Organizasyon yapısı,
- Organizasyonda görev alacak Yetkin Kişilerin seçimi (İşe göre adam, adama göre iş değil),
- Bu organizasyondaki kişiler arasında yeterli bir Koordinasyon (yani süreçlerle yönetim),
- Faaliyetlerin yapılması,
- Yapılan faaliyetlerin Ölçümlenmesi, Analizi ve Raporlanması,
- Varsa Düzeltici ve Önleyici Faaliyetlerin başlatılması.
Yönetişim için neler gerekli;
- Öncelikle çalışanlara Güven,
- Ortak Aklı kullanmak (tüm çalışanların gerektiğinde fikrini almak),
Bunun için;
- Ortak Dil oluşturmak,
Bunun içinde;
- Sürekli Eğitim,
Böyle bir organizasyonda artık “RİSK ALMAKTAN, İNİSİYATİF KULLANMAKTAN KORKAR MISINIZ?”.
Bol kazançlar dileklerimle…
Önder Kıratlılar
Kurumsal Yönetim Danışmanı